KIBRIS EROZYONLA MÜCADELE, AĞAÇLANDIRMA

VE DOĞAL VARLIKLARI KORUMA VAKFI 

 
 

İNCE AV” HİÇ AÇILMAMALIYDI
   

   Basın Bildirisi                                                                                                                        16.08.2013

“İNCE AV” HİÇ AÇILMAMALIYDI!

“İnce Av” olarak adlandırılan üveyik avıyla ilgili alınan kararlar ve buna bağlı tartışma ve suçlamalar ülkemizde var olan önemli bir sorunun özüne inip çözümler üretmek yerine günübirlik - popülist söylem ve icraattan öteye geçemediğimiz ortaya konmaktadır.

Üveyik avının ne zaman, hangi şartlarda ve ne amaçla düşünülüp konduğunu unutarak, doğada üveyik olup olmadığıyla ilgili hiçbir tespitte bile bulunulmadan, rutin bir şekilde av açmak muhtemelen sadece KKTC’ye özgü bir icraat olsa gerek.

Günümüz dünyasında göçmen kuşlar koruma altına alınmaktadır. Dünyanın bozulan ekolojik dengesi yüzünden olsa gerek Kuzey Kıbrıs en sıcak Ağustosunu yaşamaktadır. Doğadaki hayvanlar su kıtlığı nedeniyle telef olmaktadır. Susuzluk göçmen kuşlar için de geçerlidir. Ve en önemlisi Kuzey Kıbrıs’ta görünürde avlanacak üveyik de yok gibidir.

Hükümetin 18 Ağustos’ta “ince avı” açma kararı yanlış bir karardı. Yanlışı görüp düzeltmek erdemdir. Bu bakımdan hükümetin kararı gözden geçirmesi olumlu bir davranış olmakla birlikte 13 gün geciktirmeyle 1 Eylül’de başlatma kararı alması da sonuçları itibarıyla araştırmadan ve üzerinde çalışılmadan alınmış bir karar olmanın ötesine geçmemiştir.

Açılacak bir av sezonunda her ne kadar da denetleneceği ileri sürülse de, üveyik kıtlığı da dikkate alındığında diğer av hayvanlarının da avlanacağı apaçık ortadadır. Sıcakların 40 derece civarında seyrettiği bu günlerde kanatlıların uçamadığı ve ayaklılarında koşamadığı gerçeği de dikkate alındığında doğacak tahribatın büyüklüğünü anlamak mümkündür. Bu bakımdan doğru tavır “ince avı” hiç açmamak olacaktı.

Kuzey Kıbrıs’ta avcı sayısının büyüklüğü sıklıkla dile getirilmekte ve bir çeşit övünç-tehdit unsuru olarak kullanılmaktadır. Ancak patlama biçiminde artan nüfus ve buna bağlı olarak yerleşim alanlarının genişlemesi, avlanma alanlarının büyük oranda daralmasına yol açmıştır. Ayrıca yaz aylarında, güneyde olduğu gibi, KKTC’de de ormanlara giriş yasaktır. Özel kişilere ait arazilerde de mal sahiplerinin onayı olmaksızın avlanmak özel mülkiyete saldırı demektir. Bu durumda, On binlerce eli silahlı kişinin iyice daralmış av alanlarında aynı gün ve saatte avlanmasına izin veren mevcut sistem, hem doğaya, hem de topluma zarar vermektedir. Bu bakımdan yanlıştır ve mutlaka gözden geçirilmelidir. Unutulmamalıdır ki doğa tüm canlılar içindir. Bir kez dengesi bozulduğunda bundan tüm canlılar zarar görür. Avcılar bundan kendilerini ayıramaz.

KEMA Vakfı Mütevelli Heyeti adına,

Dr. Orhan Aydeniz